T24 yazarı Candan Yıldız, bugünkü yazısında Şırnak’ın Güçlükonak ilçesinde eski belediye başkanının oğullarının rakip olarak girdiği belediye başkanlığı seçimini kaleme aldı.
Suriye ve Irak’a sınır illerden Şırnak’ta Selahattin Aktuğ, Büyük Birlik Partisi’nden aday olarak Güçlükonak Belediye başkanlığını kazandı. Milliyetçi bir parti adayının Şırnak’ta seçim kazanmasını değerlendiren Yıldız, “Şaşırtıcı gelebilir, değil aslında… Zira Güçlükonak’ta devletçi sağ partiler hep kazana geldi. Selahattin Aktuğ, 34 yıldır belediye başkanlığı yapan Bahattin Aktuğ’un oğlu… Babadan oğula diyeceğim ama Selahattin Aktuğ’un hikayesi tam öyle de değil. Baba Aktuğ, ANAP, DYP ve AKP’den belediye başkanı oldu. Tam 34 sene…” diye yazdı.
“Bu sürekliliğin gerisinde korucu başı olmasının etkisi mutlaka vardır. Çünkü hem silahlılar hem de devletin ekonomik imkanları korucular lehine işler.” diyen Yıldız şöyle devam etti:
“Bahattin Aktuğ, oğlu Bilal Aktuğ’a koltuğunu vermeye hazırlanırken planları bozuldu. Ailenin belli ki ‘revaçta’ olmayan oğlu Selahattin Aktuğ, “ben de varım” dedi ve BBP’den aday oldu.
Aile içi adaletsizliğe isyandan mı, oğulların babalar karşısındaki “ben” mücadelesinden mi bilinmez ama ilk eşten olan Selahattin Aktuğ, babası ve erkek kardeşine rağmen 825 (Yüzde 31) oyla belediye başkanlığını kazandı.”
Selahattin Aktuğ’a ulaşarak babası ve kardeşinden farklı olarak nasıl bir belediye başkanlığı yapacağını sorduğunu kaydeden Yıldız yazısına şöyle devam etti:
“Kendisini “devletçi” olarak tanımlayan Aktuğ, “Anadilim Kürtçe, Türkiye Cumhuriyeti’ni, Muhsin Yazıcıoğlu’nu çok seviyorum” dedi.
BBP’den adaylığına tepki olup olmadığını sorduğumda da Aktuğ, ‘Bir tepki olmadı. Hep halk içinde olan birisiyim. İnsanların düğün ve taziyelerine hep katılırım’ yanıtını verdi.
Babasının neden kendisini aday göstermediğine ilişkin soruma cevabı da şu oldu:
‘Babam iki kez evlendi. Hem kardeşim (Bilal Aktuğ) avukat olduğu için hem de üvey annemin baskısı nedeniyle babam onu tercih etti ama ben seçildim. Gittim babamın elini öptüm, kazanan sen oldun dedim. Kardeşim ise henüz beni tebrik etmedi ama aramızda husumet yok.”